Çınarımız Dağlarca, 2007’nin başından beri kitap yayımlayıp duruyor. Mayıs ayı itibariyle sayı 5’i buldu.
1. Taş Devri; 60 yıl sonra 2. baskısı yapılan kitap.
2. İçimdeki Şiir Hayvanı; Dağlarca’nın 138. kitabı.
3. Orda Karanlık Olurum; Dağlarca’nın 139. kitabı, YKY’da Mayıs 2007’de basıldı.
4. Arkası Siz; Dağlarca’nın 140. Kitabı, ilk Baskısı YKY’de Nisan ayında çıktı.
5. Genç; Dağlarca’nın 141. kitabı, yine ilk baskısı Nisan ayında YKY yapıldı.
F.H. Dağlarca’nın 141. kitabı “genç” son yıllarda yazılmış şiirlerden oluşuyor. Dergilerde, gazetelerde kalmış, basımı yapılmamış şiirler toplamıdır.
“genç” şiir kitabı üç bölüme ayrılmış:
I. Bölüm:
BAŞKASI adını taşıyor, 67 şiir bulunuyor.
II. Bölüm:
ÖTEKİNİN ACILAR ÇIPLAKLIĞI adında, 12 şiirden oluşuyor.
III.. Bölüm:
ÖTEKİNDELER EVİ, 15 şiirden ibaret, kısmı barındırıyor.
BAŞKASI adındaki birinci bölümün şiirleri genelde epik özellikler gösteriyor. Kitaba adını veren “genç” şiiri bu bölümün ilk şiiri: Şiirin son dörtlüğü şöyle:
Seçim meçim geç git
Oylamalar değişir oy değişmez ki
Sensin devleti bırakanlar
Sensin devleti ele alan
Üçüncü şiirin adı “Doğumlar”, şiirin son birkaç dizesi şöyle:
Karanlık doğum yapıyorsa dağlarımız da yarınlara gebedir
Onların da büyük yarınları olabilir
Onlar değil midir
Onların direnci değil midir
Onların ölümsüz direnci değil midir
Oğulları kızları yaşamalara egemen kılan
Dağlarca, şiirlerinde o kadar berrak sözcükler kullanır ki şiirinin hiçbir tarafına gölge, loşluk düşürmez. Bakın “Sözcük Sarayları” şiirine:
Yine biçim değiştirir onlar
Kişi olur hepsi
Değişik dillerde kişi olur hepsi
Nedense yalancı olur hepsi
İnsanda insana benzer hepsi
Birbirine yalan söyler hepsi
Çocuklara kuşlara yalan söyler hepsi
Bilime yalan söyler hepsi
Erdeme yalan söyler hepsi
Güneç aydınlığına yalan söyler hepsi
Kara giysilerine kravat takarlar
Kocaman yapılarda yönetici olurlar
HAY O TOPLUMUN GELECEĞİNE
Cüce, kalıbının adamı olmayanları, Dağlarca, toplumun karşısına çırılçıplak çıkarıyor. Acımasızca göz önüne koyulan insanımızı görün:
BOYLARIMIZ
İki boyu vardı adamın
Ev boyu sokak boyu
Ev boyu çok uzundu
Yüksekliği görülmüyordu sanki
(…)
Güldü bana
Gerçek insan odur dedi
Evde başkadır insan
Sokakta başkadır
Sokakta ekmek parası kazanırken küçülür
Evde acısını alır bu küçülmenin
İnsan durumlarını ortaya koyan kısa şiirleri de çok önemli:
YAKINDAKİNİN UZAĞI
Fırına gidiyorum
Ekmeklerin kokusu anne gibi
Sofrada ekmekler
Neden baba
SOFRA
Ekmek anlar
Açın
Bir tek dilimindeki
Zenginliğini
EVİN TADI
Kadınlar
Çok sever kadın konukları
Kendisi de kadındır ya
Konuk oluverir kendine
Hiç okula, öğrenciye, öğretmene Dağlarca gözüyle baktınız mı?
YAŞ
İlkokullarda
Öğrenciler büyürken
Öğretmenler anlamaz bile
Yaş verdiklerini
Türk eğitim sisteminin kendine özgü buluşu olan, tüm dünyada örnek gösterilen, eğitim sistemi olarak incelenen, üzerine tezler yazılan Köy Enstitüleri üzerine F.H. Dağlarca da yazmaz olur mu? Buyurun:
ÜLKEYE YÜRÜMEK
Köy çocukları kazma giyindiler
İndirdiler kaynak suyunu obalarına
Köy çocukları yaptılar devrimden ev
Karakışı ısındırdılar
Köy çocukları nice köylerden gelmiş
Yurt öbeği kıldılar yarattılar yüzlerce el
Köy çocukları gördüler birbirlerini çoğaldılar çoğalttılar
Bir avuçtular ya güneşi tutan eldiler
Yaşadılar orda geçmişi geleceğe taşıdılar
Gelmiş geçmiş bütün çağları sömüren yönetim sezinlemişti birdenbire
Geleceklerinin yok olacağını anlamıştılar
Darmadağın ettiler okulları da öğrencilerini de
Donuvermişti yarınlar öbür günler
Ne ki aydınlık yok edilememişti edilemezdi edilemeyecekti
O toprak çocukları ki şimdi bile görevlerinin başındadırlar
Cumhuriyet Gazetesi’nde İlhan Selçuk’un Pencere adlı köşesinde gördüm aşağıdaki şiiri. Bundan 3-5 yıl önceydi. Ondan sonra F.H. Dağlarca, Cumhuriyet’e girdi verimi arttı. Cumhuriyet kendisine yakışanı yaptı, Dağlarca da sağlıklı beyniyle verimli yanını gösterdi.
SAYRILIK
Sayrılıydım
Cumhuriyet gazetesi okunuyordu bana
Bir ses geçmiş olsun dedi
Bir ses geçmiş olsun dedi
Bir ses geçmiş olsun dedi
Bir ses geçmiş olsun dedi
Bir ses geçmiş olsun dedi
Bıktım ben
İstiyordum desin bana biri
İyileştiniz de
Gelecek olsun
Fazıl Hüsnü Dağlarca
|